sinema dünyasının ikonlarından diyebiliriz kendisi için.
marilyn monroe gibi seksiliği ile değil zarafeti ile ön plana çıkmıştır. nitekim
breakfast at tiffany's'deki başrolü kabul etmeyen marilyn'in yerine geçerek sinema dünyasında yıldızı parlamış, ki bence marilyn ile sıradan olacak bu film audrey ile bir klasik olmuştur.
kendisiyle ilgili şöyle de ilginç bir bilgi vardır. dedesinin birinci dünya savaşı dönemlerinde izmir'de eski adıyla seydiköy diye bilinen şimdiki gaziemir ve menderes'teki cumaovası bölgesinde zengin çiftlikleri bulunmaktaydı. fakat savaştan sonra, özellikle savaş sırasında, çerkez ethem'in bu zengin çiftliklere yaptığı baskın planları bilindiğinden, baron van heemstra da bu baskın sırasında kaçırılmaktan korktuğundan 20'lerde çiftliklerini tamamen terk ederek hollanda'ya yerleşmiştir.
dedesi, izmir'deki ünlü levantenlerden birisidir.
(bkz: levanten)